15 Nisan 2009 Çarşamba

KUTLU DOĞUM HAFTASI 14-20 NİSAN 2009

Kutlu Doğum Haftası


Malumunuz, Kutlu Doğum adı verilen haftadayız. İlgilenenler için bir yazı ekliyorum.

Kutlu Doğum Haftası’nda neler yapabiliriz?
*İnsanlığı içinde bulunduğu karanlık dünyadan kurtarmak, onlara kılavuzluk yaparak yollarını aydınlatmak üzere ışıklar saçan bir kandil olarak seçilmiş ve vazifelendirilmiş olan sevgili Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) dünyaya teşriflerinin kutlanıldığı Kutlu Doğum Haftası’na ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bugünleri nasıl değerlendirelim, neler yapalım diyorsanız size şu tavsiyelerde bulunabiliriz:

* O’nun getirdiği mesaj bir huzur kaynağıdır. Bu huzur kaynağından istifade edebilmek için O’nu ve O’nun getirdiği Kur'an-ı iyi anlamak gerekir. Bu amaçla Allah Rasulü’nü (sas) tanıtan kitaplar okuyabiliriz. Okuduklarımızın kalıcı olması için de öğrendiğimiz bilgileri başta aile fertlerimiz olmak üzere çevremize anlatabiliriz.

* Akşamları çocuklarımıza Efendimiz’in (sas) yaşadığı örnek hayattan kesitler anlatabiliriz. O’nun ashabıyla arasında geçen diyalogları hikaye tarzından anlatarak çocuklarımızın dikkatlerini Peygamberimizi anlama üzerinde yoğunlaştırabiliriz.


* Nebiler Serveri’ni hayatını anlatan video kasetlerini veya film CD’lerini ev halkıyla beraber izleyebiliriz. Yine bunun gibi Efendimiz’in (sas) hayatından kesitler sunan veya O’nunla alakalı yazılan şiirlerin bulunduğu ses kasetlerini dinleyebiliriz.

* Yaşadığımız yerde Allah Rasulü’nü (sas) hatırlatan ne varsa oraları ziyaret edip hayalen asr–ı saadete gidip tefekküre dalabiliriz. Ziyaretlerimizde yanımıza çocuklarımızı da alabiliriz.

* Bir gül satın alarak yanında da Efendimiz’i (sas) anlatan bir kitapla beraber akraba veya dost ziyaretlerinde bulunabilir, onlarla beraber Efendimiz (sas) yörüngeli sohbetler yapabiliriz.

* Hz. Ebû Bekir (r.a.), Allah Rasûlü’ne(asm) sorar: “Yâ Rasûlallah! Saçınızda ak görüyorum. Birdenbire ihtiyarladınız; bir derdiniz mi var?” Ve İki Cihan Serveri cevap verir: “Beni Hûd, Vâkıa, Mürselât Sûreleri ihtiyarlattı.” (Tirmizî, Tefsir 57). Hûd Suresinde O’na: “Emrolunduğun şekilde dosdoğru ol” (11/Hûd, 112) denmişti. Bu doğruluk, Cenâb-ı Hakk’ın, Habîbi için çizdiği doğruluktu. Ve O’ndan, bu çizginin korunması isteniyordu. Mürselât, cennet ve cehennemin, zümre zümre ayrıldığını, insanların dehşet içinde iki büklüm olduğunu anlatıyordu. Vâkıa, yine bu zümreleri gösterip teşhir ediyordu. Bu sûrelerde anlatılanlar, Allah Rasûlü’nü dehşette bırakıyor ve ihtiyarlatıyordu.O yüzden bol bol bu sureleri ve diğer sureleri okuyabiliriz.

Bu zamanda Kur'an-ı Kerim'in hakiki bir tefsiri olduğu ve okuyanların çok ama çok istifade ettiği Risale-i Nur eserleri okunabilir.Ve mütefekkirane Kur'an okumak hükmündedir.

* Allah, “Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygamber’e hep salât ederler. Ey iman edenler! Siz de O’na salât edin ve tam bir içtenlikle selâm verin.” (Ahzab, 33/56) buyurarak bizlerden Efendimiz’in (sas) ismini andığımız zaman salavat getirmemizi istiyor. Bu İlahi emir doğrultusunda bizler de özellikle bu günlerde Efendimiz’e (sas) bol bol salavat getirebiliriz. “Allah Rasulü’ne nasıl salavat getirelim?” diyorsanız işte size birkaç örnek:
* Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammed.
*Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin tıbbil kulubi ve devaihe,ve afiyetil ebdani ve şifaihe, ve nurul ebsari ve ziyaihe ve ala alihi ve sahbihi ve sellim.
* Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashâbihi bi adedi evrakıl eşcar ve emvacil bihar ve kataratil emtar.

Hiç yorum yok: